top of page

Mehmet Kapçak,'ın ADINI SİZ KOYUN resim sergisinden...


Sanatçı, sergisi hakkında şunları kaydediyor:


Kişioğlu doğar doğmaz kendisini ifade etmek için farklı farklı davranışlar sergiler. Konuşana kadar sıkıntılı anlarını ağlama, mutluluklarını büyüklerin de anlayamayacağı gülümsemelerle ifade etmeye çalışırken; konuşmaya başladıktan sonra başta bir sesle daha sonraları bir sözcükle. İki sözcüklü, üç sözcüklü tümcelerle ifade etmeye başlar. Sınırsız karalama devrinde eline geçirdiği iz bırakan her şeyle sınır tanımayan çizgilerle kendisini ifade eder. Özetle kişioğlunun kendisini ifade biçimi yaşam boyu farklılaşarak devam eder. Küçük yaşlarda kendi öz benliğini güzel sanatların herhangi bir dalı ile ifade edebilen bireylerin, yetişkinlik dönemlerinde herhangi bir ruhsal bulanıma girmeden yaşamlarını sürdürdükleri bilinen bir gerçek iken; söz konusu yaşlarda güzel sanatların herhangi bir dalında etkinlikte bulunamayan yetişkinler ise ruhsal sıkıntılarla yaşamlarını sürdürmeye adaydırlar. Görsel anlatımda plastik ögelere ulaşmak için obje amaç değil araçtır. Öyküleme, ifade çok da önem arz etmiyor benim için. Önem arz eden beynin rahatlamasıdır. Bir tabloyu oluşturan renklerin karışımı varsayıldığında 'orta gri'yi vermesiyle oluşan denge göz ve beyni rahatlatır. Renk, ışığın gözün retinasına değişik biçimde ulaşması ile ortaya çıkan bir algılamadır. Söz konusu algı olunca “Algıda Seçicilik” devreye girer. Bu nedenle gerek resim sanatçısının, gerekse izleyicinin ruhunu okşayan renk ya da renkler vardır. Farklı renklerle yapılmış konusu aynı iki tabloya izleyicinin yönleneceği tablonun, sevdiği renk ya da renklerle yapıldığı tablo olacağı şüphe götürmez bir gerçektir. Benim de resimlerim her ne kadar çok renkli ise de hakim olan renk ya da renklerim yok değil. Vardır. Lila, petrol yeşili, kırmızı ve ayrık sarıyı sanatımda hakim renk olarak kullanıyorum. Siyah ve beyaz ise renk olarak değil “Değer” olarak hemen hemen her resmimde yerini alır. Kendime özgü bir sanat anlayışım var. Herhangi bir sanat ekolu anlayışı ile çalışmalarımı sürdürmüyorum. Çalışmalarımda öyküleme yok. Soyutlamacı bir anlayışla “Keçi” figürünü plastik ögelere ulaşmak için araç obje olarak kullanır, eskizsiz çalışırım. Başladığım çalışmanın nasıl biteceği ile ilgili bir öngörüm de olamaz. Başlarım. Çalışmayı sürdürürüm. Çalışmaya baktığımda, beynim ne zaman rahatlarsa o zaman imzamı atarım. Açılış kokteyli 27 Eylül 2017 tarihsaat 18.00’de

Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Henüz etiket yok.
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page