Mehmet Kapçak tekrar Ankara'da

"PAN'IN TENEFFÜSÜ ILIK, OKŞAMAKTA YÜZÜ"

MEHMET KAPÇAK'IN Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltıraşlar Derneğ’nin

BRHD 1970 Tuğrul Velidedeoğlu Sanat Galerisi'ndeki resim sergisinin adı

Pandemi izin verirse; 30 Nisan 2021 tarihinde Mehmet Kapçak'ın, Behçet Necatigil'in “KIR ŞARKISI” adlı şiirinden esinlenerek koyduğu” PAN'IN TENEFFÜSÜ ILIK, OKŞAMAKTA YÜZÜ” adlı sergisi BRHD 1970 Tuğrul Velidedeoğlu Sanat Galerisi'nde açılacak. Ressam Prof. Dr. Hasan Pekmezci'nin “Mehmet Kapçak ve Keçi Betimlemeleri”, Sanat Yazarı ve Ressam Abidin Celal Binzet’in “Seçici Bir Doğa Soyutlamasının Peşindeki Mehmet kapçak” ve Sanat eğitimcisi Şair Olca Şeşeoğullar’ının “Kontrast Armoninin Gücü ve Mehmet Kapçak” adlı yazılarıyla Mehmet KAPÇAk’ın çalışmalarını değerlendiredursunlar; sağlam temelli bir sanat eğitiminden geçerken İstanbul Öğretmen Okulu Resim Seminer’inde Selahattin Hüsnü Taran, Hamdi Dicle ve Hidayet Gülen’den aldığı temel sanat eğitiminden sonra şimdiki adıyla Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim Öğretmenliği Ana Bilim Dalı olan dönemin İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü’nde Prof. Süleyman Saim Tekcan, Prof. Ramiz Aydın, Prof. Tevfik Karakaya ve Osman Zeki Çakaloz’un sanat eğitimi ile beslenen ve mezuniyet sonrası birkaç yıl Mardin Kız Öğretmen Okulu’nda başarıyla, çoğu kişinin henüz tanışmadığı 1970’li yıllardaki Milliyet Sanat Dergisi’ne öğrencilerinin resimlerini yayımlatmayı başaran Resim Öğretmenliğinden sonra TRT’ye geçerek prodüktör olarak başarı dolu bir meslek yaşamı sürdürerek emekli olan güzel insan Hasan Çakır, Kapçak’ın çalışmaları ile ilgi şunları dile getiriyor:

“ “Ormanların en büyük düşmanı keçidir” diyordu ders kitaplarımız. Ders kitaplarında yer alan bilgileri tartışmasız doğru sayıyorduk o zamanlar. Bu görüşün tepeden tırnağa yanlış olduğunu çok sonraları öğrendik…Ormanın da doğanın da en büyük düşmanı insanmış. İnsanımızın neredeyse “milli düşman” ilan ettiği keçi, kadim uygarlıkların hemen hemen hepsinde, insanın arkadaşı, can yoldaşı olmuş… Şimdilerde olduğu gibi eti, sütü hatta boku baş tacı edilmiş.

Mehmet Kapçak’ın resimlerine baktığımda, haksızlığa uğramış keçilerin masumiyetini görürüm hep. Hüzünlü ama sevecen… Kadre uğramış, ötekileştirilmiş, dışlanmış insanları temsil ediyorlar sanki. Mehmet’in hiçbir keçisi “günah keçisi” değil. Hepsi yerine göre masumiyeti, sevgiyi, dostluğu, barışı simgeliyor… “

Hem de çok sesli tek bir figürle…

Ağırlıklı olarak profilden görüntülenmiş keçi formlarıyla tekrara düşmeden yüzlerce kompozisyon yaratmak, kolay başarılabilecek bir iş değil. Kapçak bunu başarıyor hem de bir kuyumcu titizliği ile…Geleneksel bezeme sanatlarında gördüğümüz dokuları, büyük bir ustalık ve incelikle modern pentüre yediriyor; özgün resim dilini oluşturuyor… Eserlerindeki bin bir keçi figürü Kapçak’ın o nazik, saygılı, sevgi dolu kişiliğini, bitmez tükenmez enerjisini sergiliyor.

Hasan ÇAKIR

Nisan 2021, Bodrum